BASK(Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu)Yönetim Kurulu8 Eylül 2015 Salı günü olağanüstü toplanarak, Dağlıca ve Aralık saldırılarının ardından yayımladığı basın bildirisinde aşağıdaki hususlara yer verdi:
6 Eylül 2015 Pazar günü Hakkari-Yüksekova-Dağlıca’da 16 Mehmetçiğin, 8 Eylül 2015 Salı günü Iğdır-Aralık’ta 14 polisin şehit edilmesi, onlarcasının yaralanması yüreklerimizi yakmakta, içimizi acıtmakta ve sabrımızı taşırmaktadır.
Gözü yaşlı anneler, babalar, kardeşler, eşler ve çocuklar, sıra sıra dizilmiş şehit tabutları tahammül sınırlarımızı zorlamaktadır.
Kamu binalarına, karakollara ve güvenlik personeli taşıyan araçlara yapılan insaf ve insanlık dışı saldırılar, yol kesmeler, sivil araçların ve iş makinalarının yakılması, altyapının tahribi, adam kaçırmalar, ailesi ve çocuklarının yanında kamu görevlilerinin infaz edilmesi ve benzeri acımasız ve insanlık dışı eylemler halkımızı infiale sürüklemektedir.
Olayların seyri, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkesin tehdit altında olduğunu göstermektedir.
Terörün, terör örgütlerinin ve onların hamileri ile yerli işbirlikçilerinin bin yıllık birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmayı, Türkiye’yi parçalamayı hedeflediği açıktır.
Türkiye ve Ortadoğu üzerinde tarihi emelleri olanların da terör örgütlerini beslediği ve her araçla desteklediği açıktır.
Petrol yağması ve Ortadoğu haritasının yeniden şekillendirilmesi uğruna, asırlardır milyonlarca insanın felaketini çıkarlarına kurban eden emperyalist mihrakların, her gün yeni piyonlarını sahaya sürmekte kararlı oldukları anlaşılmaktadır.
Bir yandan bölücü ve ayrılıkçı hareketlerin tırmandırılmasına, öte yandan sınırlarımızın dışında yürütülmekte olan kirli savaşın Türkiye’ye taşınmasına verilen açık destekler, eski defterlerin açıldığını ve tarihi hesaplaşmaların devam ettirileceğini, araç olarak da terör örgütlerinin kullanılacağını göstermektedir.
Üzerinden yüzyıl geçse bile hatırlatmak isteriz ki, Sevr’i hortlatmak isteyenlerin hayallerini, Türk Milleti olarak kursaklarında bırakmaya kararlıyız.
Kut’ül Amare’den, Çanakkale’den ve son olarak İstiklal Savaşı’ndan yeterli dersi çıkaramayanlara yeni dersler vermeye hazır olduğumuz bilinmelidir.
BASK olarak, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan, adı, soyadı, etnik kökeni, dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, herkesi uyanık ve hazır olmaya çağırıyoruz.
Toprağın altında koyun koyuna yatanların çocukları, toprağın üstünde yan yana ve elele, kaderde, kıvançta, tasada ortak yaşamaya mahkum ve mecburdur.
Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kimsenin bozmasına asla izin v ermeyeceğiz.
Buradan siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini uyarıyoruz:
Gün; grup ve parti çıkarlarının değil ülke çıkarları etrafında toplanma vaktidir.
Gün; birbirinin hatasını aramak değil affetmek günüdür.
Gün; ayrışma değil, kucaklaşma günüdür.
Gün; Devletimizin bekası, milletimizin birliği ve vatanımızın bölünmezliği uğruna affetmenin, kenetlenmenin ve kucaklaşmanın günüdür.
Amacı, araçları ve yöntemleri ne olursa olsun terörün ve teröre desteğin hiçbir haklı gerekçesi olamaz.
Terör konusunda gösterilecek en ufak müsamahanın, gaflet ve dalaletin ihanetten farksız olmayacağı bilinmelidir.
Parlamento içinde ve dışında olan partileri, meslek kuruluşlarını, sendikaları, vakıfları, dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarınıterörü lanetlemeye, barışa ve huzura yönelensaldırılara dur demeyeçağırıyoruz.
Birliğimizi, beraberliğimizi hep beraber haykıracağımızortak eylemeçağırıyoruz.
Bu vesile ile bir kere dahakahraman şehitlerimize rahmet, başta aileleri olmak üzere milletimizebaşsağlığı ve sabır, yaralılaraacil şifalardiliyoruz.
Bir yanıt yazın