Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, Kovid-19 pandemisi ile mücadele kapsamında öncelikli grup olarak sağlık çalışanlarına aşı yapılmasının hak sağlığının kesintisiz sağlanabilmesi için önemli olduğunu belirterek, “Ancak iş yükü bu süreçte daha da artan sağlıkçılar için verilen sözlerin tutulması da o denli önemlidir. Her seçim sürecinde iktidarın ağzına doladığı, 3600 ek gösterge için verdiği sözler, yıpranma payının tüm sağlık ekibine bütünlüklü verilmemesi gibi sorunlar hala sağlıkçıların çözüm bekleyen sorunları arasındadır” dedi. Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Kovid-19 aşısının öncelikli grup olarak sağlıkçılara yapılmasının memnuniyet verici olduğunu ancak sağlıkçıların sorunlarını tedavi edecek bir aşı ve reçetenin henüz hükümet tarafından ortaya konulmadığını anlattı. Bayraktar, “Her seçim sürecinde iktidarın ağzına doladığı, 3600 ek gösterge için verdiği sözler daha sonra ne hikmetse bir daha ağza alınmıyor. Sağlıkçılara yıllardır verilmiş olan 3600 ek gösterge sözü, sağlıkçıların böylesine yıprandığı bir dönemde dahi kendilerine çok görülmüştür” dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÜN GEÇTİKÇE TÜKENMEKTEDİR
Sağlık çalışanlarının iş yükünün ağırlığının herkes tarafından kabul gördüğünü ifade eden Bayraktar, “Özellikle pandemi sürecinde hakkımız olan yıpranma payının tüm sağlık ekibine bütünlüklü verilmemesi, farklı istihdam biçimleriyle çalıştırılıp farklı ücretlendirilmenin iş barışını bozduğu da ne yazık ki göz ardı edilmektedir. Sağlıkçılar yıllardır sağlık ve sosyal hizmet alanında eksik personel ile çalışmakta, bu yüzden de ağır iş yükü altında ezilmektedirler. Pandemi sürecinin de olumsuz etkisiyle koşulları gün geçtikçe ağırlaşan sağlık çalışanları tükenmenin eşiğine gelmiştir” dedi. İktidar tarafından yıllık izinlere ve emekli olma hakkına yasak getirmenin mantığının da yine personel eksikliği olarak açıklanmaya çalışıldığını anlatan Bayraktar, “Buna rağmen atama bekleyen binlerce sağlıkçı adayının ataması yapılmamaktadır. Bu yanlış politikaların sonucunda sağlık çalışanları artık tükenmenin de ötesinde, ayakta zor durmaktadır. Sağlık çalışanları artık kendilerine verilen sözlerin tutulmamasından, ücretlerinin ve özlük haklarının iş yükü ve meslek risklerine göre OECD ülkeleri ile eşit seviyeye getirileceğine dair umutlanmaktan ve umutlarının boşa çıkarılmasından bıktılar” değerlendirmesinde bulundu.
SAĞLIKÇILARIN KAYBEDECEK BİR TEK CANLARI KALDI
Ağır iş yükü altında ezilen sağlıkçıların artık canlarından başka kaybedecek bir şeyleri kalmadığını da sözlerine ekleyen Bayraktar, “Sağlıkçılar onu da her gün birer ikişer kaybediyorlar. Klinikler, yoğun bakımlar, ameliyathaneler, laboratuvarlar, ambulanslar, eczaneler sağlıkçıların iş yerleri değil adeta mezarları oldu. Bu duruma bu ülkenin gerçek sendikaları ve sağlık çalışanlarının örgütlü gücü son verebilir. Bu nedenle biz de sağlık çalışanlarının bağımsız sesi olarak onların haklarını ve sorunlarını her platformda dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
Bir yanıt yazın