Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, yeni yılda uygulanacak olan asgari ücretin belirlenmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Asgari ücrete enflasyonun 7 puan üstünde zam yapıldığını iddia edenler acaba gerçek enflasyonun farkında mı? Bugün 2 bin 825 TL ile vatandaşı geçinmeye mahkum edenler, işçiyi yalnızca enflasyona ezdirmemiş, canını da almıştır. Milyonlarca insan karın tokluğuna çalışmakta ve yaşamaktadır. Bir öğün yemeklerinde bu parayı harcayan sendika ağalarının işçiyi her defasında masada iktidarlara yem etmesine artık dur denilmelidir” dedi.

Bağımsız Sağlık-Sen Başkanı Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada hükümet ile yetkili işçi konfederasyonu arasında bir süredir devam eden ve 28 Aralık 2020 itibariyle sonuçlanan asgari ücret görüşmelerini değerlendirdi. Sonu belli olan bir aylık tiyatronun nihayetlendiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bu oyunu çok defalar gördük, artık bu nedenle ezbere biliyoruz. Hem kamu, çalışanları, hem işçiler, hem emekliler her defasında kurulan masalarda daha en baştan sermaye sahiplerine ve iktidar odaklarına peşkeş çekilmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

ENFLASYONDAN HABERİNİZ VAR MI?

Bayraktar, bu kez de milyonlarca işçiyi ilgilendiren ve yeni yıldan itibaren geçerli olacak asgari ücretin belirlendiğine dikkat çekerek, “Asgari ücretin 2021 yılı için brüt 3 bin 577 TL 50 kuruş, net 2 bin 825 TL 90 kuruş olarak belirlendiği açıklanmıştır. Yine yapılan açıklamalarda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı hanımefendi asgari ücretin geçen yıla göre 500 TL arttığını, Kasım 2020’de enflasyonun yüzde 14,03 gerçekleşmesine rağmen, bu oranın yaklaşık 7 puan üstünde bir artış sağlandığını ifade etmiştir. Buradan hanımefendiye sesleniyoruz, sizin halkın gerçek enflasyonundan haberiniz var mı? Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ve gerçeklerden yoksun oranlar vatandaşın cebindeki ateşi söndürmüyor. Sizin yüzde 14 olarak açıkladığınız enflasyon oranını biz hayatlarımızda yüzde 40-50 olarak yaşıyoruz” dedi.

MİLYONLARI AÇLIK SINIRINA MAHKUM ETTİNİZ

Yetkili konfederasyon ile hükümet arasında imzalanan toplu sözleşme ile bir kez daha işçilerin değil işverenlerin kazandığını belirten Bayraktar, “Yetkili işçi konfederasyonu daha bu ay dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 2 bin 517 TL, yoksulluk sınırını ise 8 bin 198 TL olarak açıklamıştır. Açlık sınırının 300 TL üzerinde bir ücret artışı ile bu sendikacılar insanların açlık sınırından kurtulduğunu sanmaktadır. Bu nasıl bir adaletsizliktir. Zaten ülkede neredeyse nüfusun tamamına yakını yoksulluk sınırının altındadır, insanlar arasında bu denli bir gelir eşitsizliğinin olması kabul edilemez” dedi.

KURU EKMEK SİYASETİNDEN VAZGEÇİN

Bayraktar, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri tamamlanan bütçe görüşmeleri sırasında bir muhalefet milletvekilinin “Arkadaşlar millet aç, perişan. Evet herkesin midesine bir şey giriyor; kuru ekmek giriyor” sözlerine karşılık Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mensup bir milletvekilinin “O zaman aç değil demek” ifadesini kullanmasının bugün yaşananların tezahürü olduğunu anlattı. Kendi çevrelerine, eşlerine, dostlarına her şeyi hak gören ancak diğer insanlara sıra gelince son derece cimri olan bir zihniyet bulunduğunu ifade eden Bayraktar, “Tüm siyasi çevrelere sesleniyoruz, artık kuru ekmek siyasetinden vazgeçin. Vatandaşlarımız insanca yaşamak istiyorlar. Kendinize hak gördüklerinizi diğer insanlara çok görmekten vazgeçin” ifadelerini kullandı.