Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, son yıllarda eczacıların gerek hükümet gerekse ilaç firmaları tarafından birçok mağduriyet ile karşı karşıya bırakıldığına dikkat çekerek, eczacıların ‘istenmeyen evlat’ konumuna indirgendiğini ifade etti. İlaç şirketlerinin eczane üzerinden verdiği ıskontolardan doğan zarar ile ilaç fiyat düşüşlerine bağlı olarak stoklarında oluşan zararların hala karşılanmadığını söyleyen Bayraktar, “Hekimler ve diş hekimleri için müjdesi verilen fiili hizmet zammı kapsamına kamu eczacıları da dâhil edilmelidir” dedi.
25 Eylül Dünya Eczacılık Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Bayraktar, açıklamasında eczacıların sorunlarına vurgu yaptı. Eczacıların çalışma şartlarının iyileştirilmesi için öncelikli olarak verimli ve düzgün çalışan bir provizyon sisteminin kurulmasının şart olduğunu kaydeden Bayraktar, “Eczacılar özlük haklarından kaynaklanan sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de sürekli olarak arıza veren provizyon sistemi nedeniyle vatandaş ile karşı karşıya gelmektedir. Bu durum artık düzeltilmelidir” dedi.
FİİLİ HİZMET ZAMMI KAPSAMINA ALINMALI
Bayraktar, eczacıların kazançlarının giderek düştüğünü ifade ederek, ücretlerde bir iyileştirme yapılmasının da zorunluluk teşkil ettiğini belirtti. Bayraktar bunun için hekimler ve diş hekimleri için daha önce müjdesi verilen 5510 Sayılı Kanun’un “Fiili Hizmet Süresi Zammı” başlıklı 40. Maddesinin ikinci fıkrası kapsamına kamu eczacılarının da dâhil edilmesini beklediklerini söyledi. Bayraktar, kamu eczacılarının özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi konusunda da mutlaka bir girişim yapılması gerektiğini bildirdi.
Bayraktar, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar ile Kamu Hastaneleri’nde çalışan eczacılar için uygulanan tavan ek ödeme katsayısının 2,5’ten diş hekimleri için de uygulanan 5’e çıkarılmasını da talep ettiklerini ifade etti.
ZARARLAR KARŞILANMALI
İlaç şirketlerinin eczane üzerinden verdiği ıskontolardan doğan zararın SGK ile ilaç firmaları arasında çözümlenmesinin çok geç kalınmış bir mesele olduğunu kaydeden Bayraktar, eczacıların ilaç şirketinin SGK’ya olan borcunu ödemek zorunda olmadığını bildirdi. Bu zararların biran önce telafi edilmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, “2004 yılından bu yana referans fiyat uygulamasına bağlı olarak düşen ilaç fiyatları nedeni ile eczane stoklarında oluşan kayıplar ilaç firmalarınca telafi edilmemiştir. Eczacıların ilaç fiyat düşüşlerine bağlı olarak stoklarında oluşan zararının temini de yasal güvence altına alınmalı” değerlendirmesinde bulundu.
YENİ İSTİHDAM ALANLARI OLUŞTURULMALI
Eczacılar için yeni istihdam alanlarının açılması, mevcut istihdam alanlarındaki sayılarının artırılması ve konumlarının güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Eczacıların önemli bir kısmının serbest eczacılığa yönelmesi, kamuda, hastanelerde ve ilaç sanayinde eczacılara yönelik kadroların oldukça sınırlı olması, eczacısız hastanelerin bulunması, özellikle hastane eczacılarının depo sorumlusu gibi görülmesi, klinik eczacılık alanında etkin rol verilmemesi başlıca sorunlarımızdandır. Eczacılar için yeni istihdam alanlarının açılması ve eczacıların varolan istihdam alanlarındaki konumlarının pekiştirilmesi gerekmektedir” dedi. Bayraktar, bu nedenle, belirli yatak sayısı başına eczacı istihdamının hem kamuda hem özel hastanelerde sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
Bir yanıt yazın