Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden İnfaz Yasası düzenlemesine ek bir madde olarak eklenen sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik düzenlemenin yetersiz olduğunu belirtti. Öncelikli olarak sağlıkçılara yönelen cezaların Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda değil Türk Ceza Kanunu’nda yer alması gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Ceza ve tedbirlerin her mesleğe özgü özel kanunlarında düzenlenmesi yerine genel nitelikli Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alması uygulayıcıların işini de kolaylaştıracaktır. Aksi halde şiddet sonrasında tutuklama tedbirinde olduğu gibi yasada düzenleme olmasına rağmen uygulanmayan bir hükümden öte gitmeyecektir” dedi. Bayraktar ayrıca işlenen suçlara karşı cezaların yarı oranında değil bir katı oranında artırılmasını talep etti.
Bağımsız Sağlık-Sen Başkanı Bayraktar, Meclis’te görüşmeleri devam eden ve sağlıkçılara yönelik şiddetin önlenmesi noktasında cezaların caydırıcı olmasını hedefleyen düzenlemeye ilişkin yazılı açıklama yaptı.
CEZALARIN YARI ORANDA ARTIRILMASI YETERSİZ
Bayraktar, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 12. Maddesinde ilave bir düzenleme yapılmasının öngörüldüğünü belirterek, “Buna göre kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle işlenen; kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarına karşı verilecek cezaların; yarı oranında arttırılması, hapis cezalarının ertelenmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması, bu suçların mağduru olan sağlık personelinin görevden çekilmesine yönelik bir düzenlemenin kabul edilmesi hedefleniyor” dedi.
Sendika olarak hapis cezalarının ertelenmemesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına yönelik adımları desteklediklerini ifade eden Bayraktar, “Ancak, basit yaralama, hakaret suçu ve tehdit suçlarındaki yarı oranında cezaların artırılması önerisi yetersizdir. Buralarda cezalar tam bir kat artırılarak caydırıcılık pekiştirilmelidir” dedi. Ayrıca görevi yaptırmamak suçunda öngörülen 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasının ise alt sınırının 2 yıl, üst sınırının ise 4 yıl olarak belirlenmesinin gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Gerekli düzenlemeler çok geç olmadan Meclis Genel Kurulu’nda yapılmalıdır” dedi.
HAYATINI KAYBEDENLERİN YÜZDE 10’U SAĞLIK ÇALIŞANI
Bayraktar, sağlık çalışanlarının ne kadar şerefli ve meşakkatli bir iş yaptıklarının bugünlerde Kovid-19 adı verilen koronavirüs salgını ile mücadelede bir kez daha net olarak görüldüğünü belirterek, “Ülkemizde yaşanan can kayıplarının ne yazık ki yüzde 10’unu sağlık çalışanları oluşturmaktadır. Sağlık personeli, fiziksel ve zihinsel yorgunluk, zor kararlar, hasta ve meslektaşlarını kaybetmenin acısı ve enfeksiyon riski ile karşı karşıyadır. Sağlık çalışanları virüse karşı halkın sağlığını korumak için çaba harcarken, her gün canları pahasına çalıştıkları sağlık kuruluşuna sizleri yaşatmak ve korumak için gitmektedirler. Ancak yine savaşta bile dokunulmayan sağlık çalışanlarına maalesef ülkemizin kimi bölgelerinde pandemi ile mücadele ettiğimiz bu günlerde dahi şiddet uygulanmaya devam etmektedir. Bu artık sözün bittiği yerdir” dedi.
Meclis’te gurubu bulunan partilere seslenen Bayraktar, “Kamu sağlığını, sağlık çalışanlarının sağlığını bozan, sağlık çalışanlarının çalışma motivasyonunu kıran, çalışma barışını bozan bu tarz insanlara yönelik cezalar daha da caydırıcı olmalıdır. Bu nedenle cezaların yeniden gözden geçirilmesi ve sendikalarında önerilerini dikkate alınarak düzenlemenin güncellenmesini talep ediyoruz” dedi.
Bir yanıt yazın