Hacettepe Üniversitesince, aralarında Washington ve Harvard Üniversitesinin de bulunduğu 5 yabancı üniversitenin iş birliğiyle ”Sağlık Ekonomisi ve Farmakoekonomi Yüksek Lisans Programı” açıldı.
Programın tanıtımı nedeniyle Hacettepe Kongre Merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Türkiye’de sağlık ekonomisinin karar vericilerini yetiştirmek amacıyla yapılan eğitim programının çok önemli ve gurur verici bir adım olduğunu söyledi.
Sağlık ekonomisinin özel bir bilgi ve bilim alanı olduğuna işaret eden Tuncer, şu değerlendirmelerde bulundu:
”Bu hiçbir zaman matematiksel bir karşılaştırma değil, eğer öyle olsaydı en ekonomik yol hastalanan hastaların hiçbirisini tedavi etmemek olurdu. Bu çok ekonomik ama düz bir mantık. Ya da sağlıkta en ucuz malzeme kullanımı olurdu, sonuç önemli olmazdı. İyi şeyler yapılırken, giderek fiyatlandırmayı azaltabilirsiniz. Bu da ekonomik kazanç gibi görülebilir. Sistemin asıl yapmak istediği şey nedir? Bir sistem sadece fiyatlandırma değil, bir sağlık politikasını da belirleyecek bir program olmalıdır.”
-”İYİ BİR ANALİZ VE SENTEZ YAPMAK ÖNEMLİ”
Sağlık ekonomisinde ve farmakoekonomide iyi bir analizin ve sentez yapmanın önemini vurgulayan Tuncer, ”Bu açıdan bakıldığında sağlık ekonomisi ve farmakoekonomi dendiğinde asıl amacın sağlığa az para harcamak olmadığı, ülkenin sağlığını korumanın etkin, tedavi etmenin bilincinde, en verimli ve sürdürülebilir bir analiz yapmak sonra da bir sentez ortaya koymak önemlidir” dedi.
Doğru analiz ve sentezin yolunun da lisans programlarından geçtiğine işaret eden Tuncer, programın çeşitli kurumlardan katılan 30 öğrenci ile başlayacağını bunun da sağlıkla ilgili kurumlar için çok önemli bir kazanç olacağını söyledi. Programın sürdürülebilirliğini sağlayacaklarını belirten Tuncer, yabancı ülkelerden de programa katılım beklediklerini kaydetti.
-ÇEŞİTLİ KURUMLARDAN 30 ÖĞRENCİ EĞİTİME BAŞLADI
Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Gümüşel de artan sağlık harcamalarının tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de her geçen gün arttığını ancak sağlık kaynaklarının ise kısıtlı olduğunu ifade etti.
Programın amacının öğrencilerin sağlık ve ilaç ekonomisi ile ilgili güncel kurumsal ve uygulama bilgilerine sahip olmalarını, ekonomik analiz tekniklerini kullanabilmelerini sağlamak olduğunu anlatan Gümüşel, öğrencilerin sağlık sisteminde yer alan kurum ve kuruluşlarda yönetici, planlamacı, karar verici veya politika belirleyici olarak görev yapmalarının hedeflendiğini kaydetti.
Programın temelini 1 Ağustos 2013’te attıklarını ve 17 Haziran’da YÖK onayı aldıklarını anlatan Gümüşel, üniversitenin önce Washington Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile araştırma ortaklığı imzaladığını, daha sonra Harvard, Liverpol, Eötvös Lorand Üniversiteleri ile Londra Ekonomi Okulu ile projeyi genişlettiklerini kaydetti.
Program kapsamında, SGK, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan 30 öğrencinin eğitime başladığını anlatan Gümüşel, programın sağlık politikalarına katkı sağlamak, bilim insanları yetiştirme ve bilimsel çalışmalar yapmak açısından önemli olduğunu vurguladı.
Washington Üniversitesi Eczacılık Dekanı Prof. Dr. Sean Sullivan da Hacettepe Üniversitesinin başlattığı programın diğer ülkelere de örnek olacak bir çalışma olduğunu söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehtap Tatar da sağlık ekonomisinde sorgulanması gereken bir sistem olduğunu programın da yetişmiş insan gücü açığını kapatma, disiplinlerarası ve uluslararası olma anlamında önemli olduğunu ifade etti.
Bir yanıt yazın