Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, TSK içerisinde yapılanan Fethullahçı Terör Örgütü üyelerinin yaptıkları darbe kalkışması sonrası kamuda bu örgüt üyelerinin temizlenmesine yönelik başlatılan operasyonların ‘cadı avı’na dönüşmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu hain örgütle işbirliği içerisinde olduğu tespit edilen kişilerin kamudan temizlenmesi elbette bizlerin de temennisidir. Ancak burada kurunun yanında yaşın da yanmasına müsaade edilmemelidir. Sağlam deliller olmadan, bu yapının bir mensubu olduğu ispatlanmadan görevden alınan her bir kişinin ülkenin daha fazla kutuplaşmasına sebebiyet vereceği unutulmamalıdır” dedi.
Bağımsız Sağlık-Sen Başkanı Bayraktar yaptığı yazılı açıklamada, 15 temmuzda ordu içerisinde yapılanan FETÖ üyesi bir takım hainlerin kalkıştığı darbe teşebbüsünün halk tarafından bastırılmış olmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, “Türk milleti ülkemiz üzerinde oyun oynayanlara ve onların ülkemizdeki maşalarına fırsat vermeyeceğini gösterdiği sağlam irade ile açıkça ortaya koymuştur. Bağımsız Sağlık-Sen olarak bizler de bu hain kalkışmanın başarısızlıkla sonuçlanması ve demokratik yapının devam etmesinden son derece memnunuz” dedi.
KAMUDAKİ GÖREVDEN ALMALARA DİKKAT EDİLMELİ
Bayraktar, darbe kalkışması nedeniyle kamudaki alımların sorgulanmasının dahi bir kısım tarafından “darbeye destek” olarak algılanabileceğinin farkında olduklarını, ancak kendilerinin toplumsal görev üstlenmiş bir sendika olarak doğruları söylemekten taviz vermeyeceklerini ifade etti. Bayraktar, “Bu hain yapının kamuda ve özel sektörde yapılanmış unsurları hukuki zemin çerçevesinde elbette temizlenmeli ve bütün hakları ellerinden alınmalıdır. Ancak bu yapılırken bunun sağlam temellere ve ispatlara dayandırılması gerekmektedir. Bir gazete aboneliği, bir bankaya para yatırmış olmak veya bir sendika üyesi olmak işten atılmak için sebep oluşturmamalıdır. Eğer bu böyle devam ederse insanlarda hükümete muhalif olan kesimlerin kamudan temizlendiğine yönelik algı oluşması da kaçınılmazdır. O nedenle işten almalar bir cadı avına dönüşmemeli, gerçekten bu hain örgüt ile işbirliği içerisinde olduğu tespit edilen insanların görevine son verilmelidir” ifadelerini kullandı.
MEMURUN GÜVENCESİ ZEDELENMEMELİ
Bayraktar, olağanüstü hal döneminde Kanun Hükmünde Kararnamelerle işten çıkarılacak kişiler için uygulanacak mevzuatların oluşturulduğunu aynı şekilde kurumlar tarafından da bu kişilerin listelerinin yayınlandığını belirterek, “Yapılan bu uygulamaların 657’de genel bir değişikliğe yol açarak memurların güvencesinin ortadan kaldırılmasına sebebiyet vermesi de önlenmelidir. Eğer uygulama o şekilde olursa memur güvencesi ortadan kalkarak devlet yönetiminde onarılmaz yaraların oluşması da kaçınılmaz olacaktır” dedi.
DEMOKRASİDEN TAVİZ VERİLMEMELİ
Bayraktar, Türk milletinin darbecilerin karşısında durarak demokrasiden taviz vermeyeceklerini gösterdiklerini belirterek, “Aynı duyarlılığı hükümetten de beklemekteyiz. Hain bir yapının devletteki kadrolarını temizlemeye çalışırken demokratik gelişmişlikten geriye gidilmesine yol açmak doğru olmayacaktır. Bu nedenle hem gerçekten hainlerin bulunarak temizlenmesi hem de 657’den bir geriye gidiş olmadan düzenlemeler yapılması temennimizdir” değerlendirmesinde bulundu.
Bir yanıt yazın