Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, Fethullahçı Terör Örgütü’ne yönelik operasyonlar kapsamında kamuda ve özel sektörde görevinden uzaklaştırılan 80 bin kişinin yerine yapılacak işe alımlarda “liyakat, alın teri ve hak” kriterlerinin gözetilmesi çağrısında bulundu. Hükümetin yaptığı çalışmayla işe alımlarda artık KPSS’den yüksek puan almanın yeterli olmayacağını, adayların bir de kurumlarda mülakata alınacağını ifade eden Bayraktar, “Kopyacıların aksine sınava yıllarca alın teriyle çalışan, zaman ayıran ve yazılı sınavlar sonucu hak ettikleri kadroyu insanların mülakat sonucu alamayacak olmaları gerçeği bizleri derinden yaralamaktadır. Adalet terazisi artık gözetilerek hak ve hukuk çerçevesinde kamuda ve özel sektörde işe alımlar liyakat gözetilerek yapılmalıdır” dedi.

Bağımsız Sağlık-Sen Başkanı Bayraktar, FETÖ terör örgütünün 15 temmuzda kalkıştığı hain darbe girişimi sonrası kamuda ve özel sektörde bu örgütle bağlantılı oldukları iddiası ile görevinden uzaklaştırılan kişilerin yerine yapılacak alımlarda hukuk devleti kriterlerine riayet edilmesi çağrısında bulundu.

“Yıllardır kamuda mülakatların torpilin ve adam kayırmacılığın kılıfı olarak kullanıldığı”nı söyleyen Bayraktar, “Daha önce Sağlık Bakanlığı Görevde Yükselme Sınavı Şube Müdürlüğü sınavında da aynı sorunla karşılaştık. Sınavda birinci olan arkadaşımız mülakatta elenerek göreve başlatılmadı. Zaten bugün ülkenin başına gelenler ve 80 bin kişinin görevden uzaklaştırılmasına neden olan anlayışta tam da bu adam kayırmacı anlayışın ürünüdür. Yıllardır hak ve hukuk çiğnendiği kamu kurumlarına gerçekten hak eden insanların yerleştirilmediği için bugün Türkiye böylesi bir ihanetle karşı karşıya kalmıştır” dedi.

KAMU VİCDANI BİR KEZ DAHA YARALANMAMALI

Kamuda ve özel sektörde bu hain terör örgütü ile irtibatı olan herkesin temizlenmesini ve görevden el çektirilmesini sonuna kadar desteklediklerini belirten Bayraktar, “Şimdi hükümet yeni bir sınavla karşı karşıyadır. Ya geçmişte yaptığı hataları tekrarlayarak yine iş bilmez, yalnızca birilerinin adamı olmayı iyi beceren kadroları kamuda ya da özel sektörde istihdam edecek ya da gerçekten derdi ekmek parası kazanmak, evini geçindirmek olan ve bunun için sınavlarını başarılı bir şekilde vermiş işini bilen bu ülkenin çalışkan insanlarını göreve başlatacaktır. Eğer getirilen mülakat zorunluluğu ile insanlar yine siyasi görüşüne, mezhebine, inancına göre elenecekse bundan kamu vicdanı büyük zarar görecek ve yaralanacaktır. Hükümetin böylesi bir yara açmaya ise hakkı yoktur” dedi.

MAHKEMELER MÜLAKATI UYGUN BULMUYOR

Sözlü mülakatların daha önce pek çok hak kayıplarına sebebiyet verdiğini söyleyen Bayraktar, “Mahkemeler objektif bir sınava girdikten sonra aynı kadro için ikinci bir sınav yapılmasını eşitlik ilkesine aykırı olması ve subjektif değerlendirmelerin ortaya çıkacak olması nedeniyle hukuka uygun bulmayarak iptal ederken, sözlü sınavlarla ilgili hem kamu vicdanında hem de hukuk mantığında böylesine bir bakış varken, mülakatın ısrarla uygulanmak istenmesine anlam veremiyoruz.  Sınava çalışan, alınteri döken, zaman ayıran ve yazılı sınavda hak ettiği kadroyu sözlü sınavda adaletin terazisini yıkıp, çiğneyerek liyakat ilkelerini yerle bir eden anlayışı asla kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ KAÇINILMAZDIR

Özelde ve kamuda işe alınacak insanların subjektif kriterlere göre değerlendirmeye tabi tutulmasının artık bir garabet olmaktan öteye geçmediğini söyleyen Bayraktar, “Bizim tek istediğimiz adalet. Eğer bir sınav yapılmış ve bu sınavdan alınan puan işe yerleştirmeye yeterli ise insanların bir de ‘Hadi gelin o sınavı geçtiniz ama bizim sözlü sınavımızı geçebilecek misiniz’ denilerek mülakata alınmaları yanlışları da beraberinde getirecektir. O nedenle bir sistem değişikliği kaçınılmazdır. Ne birilerinin adamı olan ne de iş bileyenlerin artık adam kayırmacı yöntemlerle şerefiyle çalışmak isteyen insanlara tercih edilmesi kabul edilemez. Bu nedenle hükümet gerekli düzenlemeleri yapmalıdır” dedi.