Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sağlık çalışanlarının maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin sarfettiği, “Çalışmalarda önemli bir mesafe kat edildi. Son noktaya gelindi” şeklindeki ifadelerine karınlarının tok olduğunu söyledi.
Bayraktar, yıllardır çeşitli içi boş müjdelerle sağlıkçıların oyalandığını ve haklarının gasp edildiğini belirterek, “Artık oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı içi boş müjdeler değil, sorunları ortadan kaldıracak gerçek çözümler sunulmasını bekliyoruz” dedi.
Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada her yıl olduğu gibi bu yıl da sağlık çalışanlarının bir düzine sorun ve hak kaybı ile adı bayram olan ancak bayramla uzaktan yakından alakası olmayan bir güne adım atacaklarını ifade etti.
BİR YANDA EYLEMLER, BİR YANDA BAYRAM
Bayraktar, özellikle aile hekimlerinin giderek artan sorunları sebebiyle neredeyse her gün iş bırakma eylemleri yapmak zorunda bırakıldıklarına dikkat çekerken, “Bir yanda iş bırakma eylemleri ve grevler yapılırken, diğer yanda yine içi boş müjdelerle sağlıkçıların oyalanmaya çalışılması içerisinde bulunduğumuz trajik durumu görmek açısından son derece önemlidir. Bir yandan Devlet büyükleri doktorların biriken sorunlarını görmezden gelerek, yurtdışına gitmelerini neredeyse teşvik ederken, diğer tarafta hayatın gerçekleri neden yurt dışına gitmek zorunda kaldıklarını gözler önüne seriyor. Hekimlerimizin değil binlercesi, bir tanesi bile yurt dışına gitmek zorunda kalsa ne içimiz ne gönlümüz bu duruma razı gelmezken, hayat şartlarının onları bu duruma zorladığı gerçeğini kabul etmek zorundayız” dedi.
MAAŞA ZAM ŞEKLİNDE DÜZELTME YAPILMALI
Aşırı iş yükü, şiddet, mobbing, ayrımcılık ve haksızlıklarla tüm sağlıkçıların yıprandığına dikkat çeken Bayraktar, on binlerce sağlık çalışanının tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Bayraktar, “Sağlık çalışanlarımızın yaşadıkları sorunların çözülmesi devletimizin her kademesinde görev yapanların, sağlık hizmeti alan milletimizin tamamını ilgilendiren bir meseledir. Sağlık camiasının geleceği karamsarlığa itilmemelidir. Bu çözümsüzlüğün sürmesi halinde ortaya çıkacak ağır sonuçların herkesi etkileyeceği muhakkaktır. Bu gözle bakılarak bütüncül bir yaklaşımla meseleye çare aranmalıdır. Bizim beklentimiz maaşa zam şeklinde tek bir ödeme ile kayıpların telafi edilmesidir. Ne yazık ki daha yılın ilk aylarında artan enflasyon karşısında bile verilen zam oranları erimiş, memur ve emeklileri yine alacaklı çıkmıştır. Ücret adaletsizliği biran önce giderilmelidir” dedi.
ŞİDDET ÖNLENMELİ
Bayraktar, sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik ise “Sağlıkta şiddette ağır cezalar hayata geçmeli, istisnasız tutuklu yargılama getirilmelidir. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı ilan edilmeli ve şiddet uygulayanların kamu sağlık hizmeti acil haller dışında belirli bir süre ücretli olmalıdır” dedi.
Döner sermaye sisteminin çalışan merkezli olarak baştan aşağı revize edilmesi gerektiğini de anlatan Bayraktar, “Aile hekimlerimizin ödeme ve sözleşme yönetmeliğinden kaynaklı sorunları çözülmeli, kayıpları telafi edilmelidir. Üniversite hastanelerinde görev yapan personele tayin ve becayiş hakkı gelmelidir. Kamu sağlık hizmetinde görev alan tüm çalışanlar kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Çalışma barışını bozan, ayrımcılığa neden olan tüm düzenlemeler kaldırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, son olarak “Sorunlar yumağında boğuştuğumuz son Tıp Bayramı olması, Sağlık camiasının sorunlara çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun” dedi.
Bir yanıt yazın