SAĞLIKTA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ SÖZLÜ SINAVINA İPTAL DAVASI

admin avatarı

Paylaş:

ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Gönderilmek Üzere

KAHRAMANMARAŞ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

                                              

DAVACI

:

………… (TC:…………)

H…..    Mahallesi B….. Bulvarı no

Onikişubat/Kahramanmaraş

DAVALI KURUM

:

SAĞLIK BAKANLIĞI

KONU

:

Sağlık Bakanlığınca 28/06/2015 tarihinde yapılan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı ile Şube Müdürlüğü  yazılı sınavını kazanmış olduğum ancak 16/09/2015 tarihinde 3. Sınav Kurulu tarafından sözlü sınavda şahsıma 54,80 puan verilerek Şube Müdürü olarak atanmamı engelleyen sözlü sınavın tamamının iptali, şube müdürü kadrosuna yapılan atama işlemlerinin tümünün iptali,   sözlü sınav mülakatımın iptali taleplidir.

TEBLİĞ TARİHİ

:

29/12/2015

AÇIKLAMALAR

:

 

 Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürlüğünde geçici görevli olarak ………… olarak görev yapmaktayım.

Sağlık Bakanlığı tarafından, 16/09/2015 tarihinde yapılan Şube Müdürlüğü  Sözlü SınavıAnayasaya, ilgili mevzuat hükümlerine ve Danıştay kararlarına açıkça aykırı yapıldığından tüm sonuçları ile birlikte Şube Müdürlüğü unvanı sözlü sınavının iptal edilmesi gerekmektedir. Şöyle ki:

1-      Davalı idarece yapılan sözlü sınavda ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi, ancak sözlü sınavın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. İtiraz konum olan sözlü sınavın sonucunda atamalar yapılacak boş olan kadrolar doldurulmuş olacaktır. Bu haliyle, şahsım sözlü sınavın iptali için dava açsa ve bu davayı kazanıp tekrar mülakata alınsam bile atamam yapılamayacak, dolayısıyla mağduriyetim giderilemeyecektir. Bu nedenle, yapılan sözlü sınavın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması ve yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için iş bu haklı itirazımın edilmesi  hâsıl olmuştur.

2-     Davalı idarece yapılan sözlü sınavda Anayasa’nın Eşitlik İlkesi açıkça ihlal edilmiştir. Anayasa’nın 10.maddesinde “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” hükmü düzenlenmiştir. Oysa  davalı idare bu hükme aykırı işlem tesis ederek, sözlü sınavda önce 21/08/2015 tarihinde tek komisyon kurulmuş ve ilan edilmiş 31/08/2015 ile 08.09.2015 tarihleri arasında değerlendirme yapmıştır. Daha sonra 04/09/2015 tarihinde birden çok komisyon kurmuş, 09/08/2015 ile 06/10/2015 tarihleri arasında değerlendirme yapmıştır. Bu komisyonlardan her biri sınava girenlere farklı zorluk derecesine sahip sorular sormuştur. Davalı idarenin sınava girenler arasında fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik işlem tesis etmesi gerekirken buna aykırı hareket edip sınava girenlerin farklı komisyonlarca farklı değerlendirmelere tabi tutulması Anayasanın eşitlik ilkesine ve sözlü sınavlar yapılmaya başlandıktan sonra birçok komisyona bölünmesi  hem usule, hem şeffaflığa hem de yasalara açıkça aykırıdır.

3-      Davalı idarece Şube Müdürlüğüne Sözlü Sınavı neticesinde başarısız sayılma işlemi, idari işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırıdır. 

İdari işlemler, kendilerinden önce var olan ve nesnel hukuk kurallarınca belirlenmiş bir sebebe dayanmak zorundadırlar. Bu anlamda, bir idari işlemin sebebi, o idari işlemden önce gelen, idareyi o işlemi yapmaya sevk eden ve nesnel hukuk kurallarınca belirlenmiş bulunan bir etkendi

İdari işlemlerin amacı, idari görevlerin iyi bir biçimde yürütülmesi ve toplumsal gereksinimlerin karşılanmasıdır. Tek kelime ile idari işlemlerin amacı kamu yararının sağlanmasıdır. O halde, bir idari işlemin yapılabilmesi için, kamu yararının gerçekleşmesine elverişli ve yeterli bir nedenin varlığı gereklidir. İdari işlemler de, ancak böyle bir nedenin varlığı halinde yapıldıklarında, kendilerinden beklenen amacı gerçekleştirebileceklerdi

İdare bir işlem yaptığında, o işlemi dayandırdığı sebebi ortaya koymak ve kanıtlamak zorundadır. Sebep yönünden hukuka aykırılığı ileri sürülerek bir idari işlemin iptali için dava açıldığında, davalı idare bu işlemin dayandığı sebebi yargı mercii önünde açıklamak zorundadır. İdare bunu yapmaz ise işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu sonucuna varılacaktı

Hâlbuki davalı idare, sorulan soruları yeterli puanı alacak ölçüde cevapladığım haldehaksız olarak düşük puan verilmesini haklı çıkaracak ve verdiği puanı neye göre verdiğini açıklayacak hiçbir neden sonuç ilanında gösterememiştir. Verilen puanın neye göre verildiği davalı idare tarafından açıklanmak zorundadır. Aksi takdirde yapılan işlem, sebep unsuru yönünden hukuka aykırı olacak ve iptal edilecektir.

4-      İdarelerin işlemlerini liyakat ilkesine uygun olarak yapma mecburiyeti vardır.Davalı idarece itiraz konusu işlemini liyakat ilkesine uygun olarak yapmamıştır.

Anayasanın Kamu Hizmetine Girme Hakkı başlıklı 70. maddesinde; “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” hükmü düzenlenerek kamu hizmetlerine girmede görevin gerektirdiği nitelikleri taşımaktan başka bir ayrım gözetilmemiştir. Yine akabinde bu düzenlemeye paralel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Temel İlkelerbaşlıklı 3. maddesinde; “Liyakat: C) Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır.” hükmüne yer verilerek devlet memurlarına mesleki bir güvence tanınmış ve göreve girmeyi, görevde yükselmeyi, ilerlemeyi ve görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmıştır.

Bu düzenleme idarenin bu tarz konularda kamu görevlileri hakkında keyfi ve sübjektif değerlendirmeler yapılmasının önüne geçilmek için var olan bir düzenlemedir. Buna göre davalı idare, işlem tesis ederken özgeçmişimde yer alan bilgileri yeterince değerlendirmemiştir. Yaklaşık 15 yıllık deneyimim var. Bu deneyim çoğunlukla hastane idari birimlerinde ve en son çalıştığım Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürlüğünde İdari ve Mali İşlerden sorumlu olarak çalışmamdır.

İtiraz konusu olayımızda ise davalı idare tarafından hiçbir somut gerekçe gösterilmeden,sorulan soruları yeterli puanı alacak ölçüde cevaplamasına rağmen düşük puan verilmiş ve sınavı kazanmam engellenmiştir. Bu husus, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenen liyakat ilkesine de aykırılık göstermektedir.

5-      Davalı idare tarafından yapılan Şube Müdürlüğü Sözlü Sınavı neticesinde başarısız sayılma işlemi, idari işlemin amaç unsuru yönünden de hukuka aykırıdır.

Amaç, kanun koyucunun idari işlem ile ulaşmak istediği, o işlemden beklediği nihai amaçtı Bilindiği gibi, her idari işlemin bir amacı vardır, o da kamu yararıdıİdareler kendilerine tanınan yetkileri sadece kamu yararı için kullanabilir. Bu bağlamda idari işlemlerin amacı genel ve değişmezdir.

Bilindiği üzere kamu yararı amacı dışında yapılan idari işlemler amaç unsuru yönünden hukuka aykırı olup Danıştay’ın içtihat halini almış kararları doğrultusunda iptal edileceği kesindir. 

6-     Davalı idarece yapılan sözlü sınavda sesli ve görüntülü kayıt alınmamış ve komisyon üyelerince takdir edilen notlar gerekçeleriyle ortaya konulmamıştır. Bu durum, sözlü sınavların değerlendirilmesinde kullanılacak olan objektif kriterlerin hangisine hangi yönüyle uyulmadığını anlaşılmaz hale getirmekte, idari işlemi denetime kapatmaktadır. Dava konumuz olan 17/04/2014 tarih ve 28795 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşları Personeli Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğin Sözlü Sınav  başlıklı 12. Maddesinin; (1) (Değişik cümle:RG-30/12/2014-29221 mükerrer) Şube müdürü, hastane müdürü ve bunlarla aynı düzeydeki diğer kadrolara görevde yükselme suretiyle atanacaklardan yazılı sınavda en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının beş katına kadar aday sözlü sınava alınır. Son adayla aynı puana sahip olan personelin tamamı sözlü sınava alınır.

esas alınarak yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak personelin sözlü sınav puanı tespit edilir. Sözlü sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır.” hükmünde geçen kriterlere uygun olarak yapılması gerekmektedir. Ancak dava konumuz olan sözlü sınavda bu kriterlere uyulmamıştır. Bu kriterlere sahip olduğum ve soruları da yeterli puanı alacak ölçüde cevapladığım halde haksız olarak başarısız sayılmamdır. Ayrıca sözlü sınava girenlerin nitelikleri eğer belirtilen kriterlere uygun değilse, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak bunun da gerekçesiyle açıklanması gerekmektedir. Sözlü sınavdan elenmem bu maddede belirtilen kriterlerden hangisine hangi gerekçeyle uymadığının açılanması gerekirken, davalı idarenin aksi yönde hareket ederek  değerlendirme formuna sadece sayısal değer vererek işlem tesis etmesi hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırıdır.

Nitekim, Danıştay 5. Dairesinin19.03.2010 tarihli ve 2008/6852 E.-2010/1546 K. sayılı kararında da “sesli ve görüntülü kayıt alınması ile komisyon üyelerinin notlarının gerekçeli olması zorunlu olduğu gerekçesiyle sözlü sınavın iptali” hükmü verilmiştir. Danıştay’ın söz konusu kararında,“…Dolayısıyla, sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilecek bir sözlü sınavda, adaylara yöneltilen soruların ve yanıtlarının da kaydedileceği açık olup, bunların ayrıca sözlü sınav komisyon üyeleri tarafından tutanağa bağlanması gerekli bulunmamaktadır. Bununla birlikte, sözlü sınavda komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulması Hukuk Devleti ilkesinin sağladığı güvencenin temini açısından zorunludur. Sonuç olarak, davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde, sınav öncesinde soruların ve yanıtlarının hazırlanmamış olması, sözlü sınavın  sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilmemesi, ayrıca komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmaması nedenleriyle hukuka uyarlık ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir.” hükmüne yer verilerek sözlü sınavın iptali yönünde karar verilmiştir.

Yine Danıştay 12. Dairesinin 21.09.2010 tarihli ve 2008/7485E.-2010/4338K. Sayılı kararında idarenin, yargısal denetimi etkisiz kılacak işlem ve eylemlerde bulunamayacağı açıkça belirtilmiştir. Danıştay söz konusu kararında,“…Dolayısıyla, sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yargısal denetimini sağlayacak alt yapının tüm unsurlarıyla oluşturulmasını sağlamak hukuka bağlı idarenin görevidir. Yukarıda da belirtildiği üzere hukuk devleti ilkesinin, idarenin, yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldıracak, imkansız kılacak ya da güçleştirecek şekilde bir idari işlem tesis etmesine izin vermesi mümkün değildir. hükmüne yer verilerek sözlü sınavın iptali yönünde karar verilmiştir.

  1. Sonuç olarak,

1982 Anayasasının “Başlangıç” kısmında, topluca Türk vatandaşlarının nimet ve külfetlerde ortak olduğu vurgulanmaktadır.

1982 Anayasasının “Kanun Önünde Eşitlik” başlığı altında yani 10. maddesinin 5. fıkrasında aynen, “Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” hükmü yer almaktadır.

1982 Anayasasının “Kamu Hizmetlerine Girme Hakkı’ başlığı altında, yani 70. maddesinde: “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” ifadeleri bulunmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Temel İlkeler” başlığı altında, yani 3. maddesinde “liyakat” ve “kariyer” ilkelerine yer verilmiştir. Liyakat ilkesi; Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır. Kariyer ilkesi ise; Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamaktır.

            Davalı idare tarafından yapılan işlem hem sebep hem liyakat ilkesi hem de amaç unsuru yönünden hukuka aykırıdır.  Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte, yapılacak sınavların 5 kişiden oluşan bir heyet veya heyetler  tarafından yapılacağının belirtilmiş olmasına karşın, davalı idarece sözlü sınav için 5’er kişiden oluşan 4 adet heyet oluşturulup, sınava girecek şahısların farklı heyetler tarafından sözlü sınava tabi tutulduğu, bu durum yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi, sınavı yapan 4 farklı heyetin her birinin sınava giren her bir şahıs hakkındaki değerlendirmelerinin farklı olacağı ve bu haliyle objektif bir değerlendirmenin yapılamayacağı, farklı heyetler tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu adaylar arasında Anayasa’nın 10. maddesinde söz edilen eşitlik ilkesine de aykırı bir durum oluşacağından, söz konusu mülakat sınavında başarısız sayılmama ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemektedir ve sözlü sınavlar yapılmaya başlandıktan sonra birçok komisyona bölünmesi  hem usule, hem şeffaflığa hem de yasalara açıkça aykırıdır.

H.NEDENLER        :Anayasa, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu,  her türlü hukuki mevzuat.

H.DELİLLER          : Sağlık Bakanlığı web sitesindeki duyurular, vs. deliller.

SONUÇ VE İSTEM : Sağlık Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği  Şube Müdürlüğü sözlü sınavının, sözlü sınavlar yapılmaya başlandıktan sonra birçok komisyona bölünmesi ve değerlendirilmesi, yukarıda açıklanan diğer nedenlerle  nedeniyle sözlü sınavın tamamının İPTALİ, şube müdürü kadrosuna yapılan atama işlemlerinin tümünün İPTALİ, sözlü sınav mülakatımın İPTALİ ve yargılama giderlerinin ve avukat tutmam halinde karşı vekâlet ücretinin davalı idareye yüklenmesine karar verilmesi hususunda;

Gereğini arz ederim. 30/12/2015

admin avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir