Sendikamız daha önce sağlık çalışanlarına “müjde, büyük kazanım” gibi süslü ifadelerle sunulan yıpranma payı hakkı ve sabit ödemelerden haksız yere kesilen gelir vergisinin geriye dönük ödeneceği “müjdesi!”nin bir türlü hayata geçirilememiş olmasına tepki gösterdi. Sendikamızın Kocaeli Şube Başkanı Sami Ayyıldız yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı’nın “Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans” kampanyasına atıfta bulunarak sağlıkçıların da “Sağlıkta İçi Boş Müjdeye Sıfır Tolerans” kampanyası ile müjde olarak sunulan ancak vaatte kalan sözlerin artık tutulmasını istediklerini belirtti.
Bağımsız Sağlık-Sen Kocaeli Şube Başkanı Sami Ayyıldız yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Sağlıkçılara ‘müjde, büyük kazanım’ gibi süslü ifadelerle yıllar önce söz verilen yıpranma payı hakkı bugün fiyaskoya dönüşmüştür. Edinilen bilgilere göre ayda ortalama 7 gün mesai saatleri dışında 8 saat çalışan bir sağlık personelinin 2,5 yıl erken emekli olabilmesi için 82 yıl çalışması gerekecektir. 14 Mart Tıp Bayramı’nda sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu, sağlık çalışanlarının tuttukları nöbet saatlerine göre 15 gün ile 90 gün arasında fiili hizmet zammından yararlandırılacaklarını belirtmiş ve bu şekilde 3 yıla kadar erken emeklilik hakkı elde edilebileceğini beyan etmiştir. Bırakın Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı taslağı, Başbakanımızın müjde diye sunduğu bu haberin dahi sağlık çalışanları için bir anlam ifade etmediği apaçık ortadır.
GELİR VERGİSİNİN GERİ ÖDENMESİ DE HAVADA KALDI
Sağlık çalışanlarına müjde olarak sunulan ancak yine havada kalan bir diğer konu da sağlıkçıların sabit ödemelerinden haksız yere kesilen gelir vergisinin geriye dönük ödeneceği “müjdesi!”dir.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarında 4/B sözleşmeli olarak çalışanların 2007-2011 yıllarına ait döner sermaye ek ödemesinden kesintiye uğrayan yüzde 14 SGK sigorta priminin geri ödeneceği müjdesi de yine Yargıtay kararı ile havada kalmıştır. 4/B’li sağlık çalışanlarının döner sermaye ek ödemelerinden kesilen yüzde 14’lük SGK primlerinin geri ödeme talepleri Yargıtay tarafından reddedildi.
Bu şekilde de sağlıkçılardan haksız yere kesilen gelir vergisinin geriye dönük ödeneceği müjdesi sadece müjde olarak kaldı.
SAĞLIKÇILARIN ESAS SORUNLARI PERDELENİYOR
Bu ve buna benzer haberlerle, sağlık çalışanlarının esas sorunları ise arka plana itilmekte, ötelenmekte ve perdelenmektedir. Sağlık Bakanlığı çalışanları, bir kaç maliye bürokratının insafına terk edilmiştir. Toplu sözleşme masasına oturan sendika da buna seyirci kalmakla yetinmemiş, bir de ses etmeyerek örtülü destek vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Malum sendika “Büyük müjde” başlıkları altında sağlık çalışanları içerisinde kulis faaliyetleri oluşturarak toplumsal bir algı oluşturulmasına da destek vererek, sağlık çalışanlarının tepkisinin asgariye indirilmesine katkı sağlamaktan da geri durmamıştır.
SAĞLIKÇILAR YILLARDIR UYUTULUYOR
Netice itibariyle yıpranma hikayesiyle sağlık çalışanları yıllardır uyutulmaktadır. Esas sorun, sağlık çalışanlarının yıpranma payı sorunu da değil, emeklilik yaşının Türkiye şartlarına getirilmesi sorunudur. Çalışanlarla çalışmayanların aynı sosyal sigorta sistemine dahil edilmesi, çalışanlara karşı yapılmış en büyük darbe iken, hiç kimsenin sesi çıkmamış, çıkanlar da, “çalışmayanlar insan değil mi?” algısıyla susturulmuştur. Devletimiz elbette sosyal bir devlettir, çalışmayanların ya da çalışamayanların da sosyal güvenlik şemsiyesi altında olması devletin sosyal olmasının gerekliliğindendir. Ancak bunun çalışanlara ihale edilmesi de, adaletin mülkün temeli olduğu ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
EK ÖDEMELER EMEKLİLİĞE SAYILMALI
Bir diğer konu da ek ödemelerin emekli olurken emekli aylıklarına dahil edilmemesi meselesidir.
Ek ödeme ve tazminatların maaşlara yansıtılmaması nedeniyle emeklilikte maaşlar yarı yarıya azalmaktadır. Bu nedenle yüzbinlerce memur da emekliliği hak etmesine rağmen maaşlarının yarı oranda azalacağı nedeniyle hala çalışmak zorunda kalmaktadır.
Yine döner sermaye katsayılarının yeniden adaletli bir şekilde düzenlenmesi ve ücretlerin insanca yaşam sürdürebilecek bir seviyeye çıkarılması önem taşımaktadır.
Sözün özü itibariyle sağlık çalışanlarına verilen sözlerin biran önce tutulması, büyük hak kayıpları yaratan mevcut düzenlemelerin de acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Sağlık çalışanlarının mutsuz ve motivasyonlarının düşük olduğu bilinmelidir. Buradan tüm sağlık çalışanlarını içi boş müjdelerle avutulmaya karşın hak ettiğimiz alın terimizin karşılığını almak için ortak mücadeleye çağırıyoruz.
Bir yanıt yazın