Tüm dünyada yaşanan Kovid-19 salgınının etkisi ekonomik ve sosyal alanda da devam ederken, salgın dar ve orta gelirliler açısından tam bir felakete dönüştü. Özellikle dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları gün geçtikçe ağırlaşırken, çalışanların salgın döneminde karşı karşıya kaldığı düşük gelir, işsizlik, artan enflasyon günlük yaşantıda sıkıntıları da artırıyor.
Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, Türkiye’nin son yıllarda ekonomik krizler, siyasi sorunlar, bulunduğu bölgede cereyan eden savaşlar nedeniyle zor bir dönem yaşadığını, yaşanılan zorlukların Kovid-19 salgını ile de perçinlendiğini ifade etti. Hane gelirlerinde gerileme ve daha fazla borçlanma yaşandığına dikkat çeken Bayraktar, “Dört kişilik ailenin açlık sınırı asgari ücretin üstünde olmaya devam ederken, sağlık çalışanlarının da tamamına yakını yoksulluk sınırı altında ücrete mahkum edilmiştir. Çalışanlar ve emeklilerinin daha fazla fedakârlık yapacak gücü kalmamıştır” dedi.
AÇLIK SINIRI 2 BİN 500 LİRANIN ÜZERİNDE
Bayraktar, yapılan araştırmalara göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırının 2020 yılı sonu itibariyle 2 bin 550 TL olarak hesaplandığını belirtirken, “Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı ise 8 bin 300 TL seviyelerindedir. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 3 bin 100 TL olarak hesaplanırken, bu rakamlar çalışanların ve emeklilerin ne kadar vahim maaşlara çalıştırıldığını ortaya koymaktadır” dedi.
SAĞLIKÇILAR YOKSULLUK SINIRI ALTINDA ÜCRET ALIYOR
Bayraktar, lisans mezunu sözleşmeli bir sağlık personelinin 4 bin 335 TL, önlisans mezunu sözleşmeli sağlık personelinin 4 bin 150 TL, ortaöğrenim mezunu sözleşmeli sağlık personelinin 4 bin 10 TL, sağlık teknikeri ve sağlık memurunun 3 bin 820 TL, hemşire ve ebelerin 5 bin 420 TL, yeni başlayan ebe maaşlarının ise 4 bin 800 TL olduğunu ifade ederek, “Görüldüğü üzere tüm sağlık çalışanları yoksulluk sınırı altında maaşa mahkum edilmiştir. Canını ortaya koyan, hayatı pahasına halk sağlığı için cephenin en önünde savaşan sağlıkçılara reva görülen bu maaşlar kabul edilemez” değerlendirmesinde bulundu.
ÇALIŞANLAR AY SONUNU BORÇLANARAK GETİREBİLİYOR
Bayraktar, “Türkiye’de çalışan vatandaşlar ucuz iş gücü olarak görülmekte ve birçok sektörde çalışanlara hak ettikleri ücretler verilmemektedir. Karın tokluğuna çalışan vatandaş, ailesi ile birlikte ay sonunu ancak ya kredi kullanarak ya da esnafa borçlanarak getirebilmektedir. Memurlar açısından da özellikle son yıllarda yaşanan sorunlar alım gücünü giderek azaltmış ve ellerinde avuçlarında bir şey bırakmamıştır. Hükümetten dileğimiz özellikle asgari ücret olmak üzere, sağlık çalışanları ve diğer çalışanlarının maaşlarının insani seviyelere çekilmesidir” dedi.
Bir yanıt yazın