Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, sağlık çalışanlarının yaşadığı mesleki tehlikelere dikkat çekerek, enfeksiyonların hastaları olduğu kadar bu hastalığın tedavisiyle uğraşan sağlık çalışanlarını da tehdit ettiğini söyledi. Bugüne kadar tedavi ettikleri hastalardan hepatit, AİDS, şarbon gibi bulaşıcı hastalıklara maruz kalan ve yaşamını yitiren birçok sağlıkçı bulunduğunu ifade eden Bayraktar, bugün de sağlıkçıları domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünün tehdit ettiğini anlattı. Bayraktar, “Halk sağlığı için kendi hayatını hiçe sayan sağlıkçıların bu özverisi takdire şayandır. Ama esas takdiri gerçekten yıpranan bu çalışanlara yıpranma hakkını tanıyarak hükümet vermelidir” dedi.
Bağımsız Sağlık-Sen Başkanı Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada sağlık personelinin karşı karşıya kaldığı mesleki tehlikelere dikkat çekti. Enfeksiyonlar, radyasyon, anestetik ve kimyasal maddeler, aşırı ve düzensiz çalışma ile sağlık çalışanlarına hasta yakınları tarafından uygulanan şiddet başta olmak üzere sağlıkçıların risk altında olduklarını vurgulayan Bayraktar, sağlık personelinin bu nedenlerle yaralanabildiklerini ve hatta hayatlarından da olabildiklerini ifade etti.
ÖLÜYORUZ, SESİMİZİ DUYAN VAR MI?
Bayraktar, son dönemde hastanelere sıklıkla gelen ve halk arasında domuz gribi olarak bilinen H1N1 vakalarının da arttığına dikkat çekerek, “Bugüne kadar AİDS, hepatit, şarbon gibi bulaşıcı hastalıklara müdahalede bulunurken enfeksiyon kapan birçok sağlıkçı arkadaşımız yaşamını yitirdi. Şimdi de aynı tehdit kendisini domuz gribi ile göstermektedir. Elbette hastalıkların tedavisi sağlık çalışanlarının birincil görevidir ama bu hastalıkların sağlıkçılara bulaşmasını önlemek de yetkililerin görevidir. Mesleksel tehlikelerin tamamı gerekli tedbirlerin alınması ile önlenebilir. Kaldı ki şuan bir hastaneye bulaşıcı enfeksiyon taşıyan bir hasta geldiğinde alınan tek önlem hastayı sağlıkçılarla birlikte karantinaya almaktır” dedi.
Bulaşıcı enfeksiyonların hastalar kadar bu hastalığı iyileştirmeye çalışan sağlık personelini de etkilediğini söyleyen ve bu nedenle çalışanların hayatlarının da risk altında olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Sağlık çalışanları ölüyor. Ancak seslerini duyan ne yazık ki yok. Bunca özveriye rağmen görevlerinden asla taviz vermeyen, kendinden önce hastasını düşünen sağlık çalışanlarını da birileri artık düşünmeye başlasa iyi olur” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞANLAR RADYASYONUN PENÇESİNDE
Sağlık çalışanlarının hayatlarını en fazla tehdit eden sorunların başında maruz kalınan radyasyonun geldiğine dikkat çeken Bayraktar, görevleri gereği radyasyona maruz kalan radyoterapi, radyoloji ve nükleer tıp çalışanları ile ameliyathanelerdeki kardiyoloji, ortopedi, üroloji, beyin cerrahi vb. branşlar ile ağız ve diş sağlığı merkezlerinde radyasyon yayan cihazlarla oldukça sık çalışan hekimler, hemşireler, anestezi ve diş teknisyenleri ile diğer çalışanlar için de gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.
Radyasyona sürekli ya da belirli aralıklarla maruz kalan sağlık çalışanlarının hayatlarının ilerleyen aşamalarında ciddi sağlık problemleri yaşadıklarını belirten Bayraktar, “Gerekli düzenlemeler süratle yapılarak sağlık çalışanları radyasyonun pençesinden kurtarılmalıdır” dedi.
YIPRANMA HAKKI ARTIK VERİLMELİ
Bayraktar, bunca özveriyle görevlerini yapan hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, hastaları tedavi etmek uğruna kendi sağlıklarını tehlikeye atan sağlıkçılara hükümet tarafından söz verilen yıpranma hakkının da bir an önce verilmesi gerektiğini söyledi.
Bir yanıt yazın