Bağımsız Sağlık-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktar, 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada radyoloji teknisyenleri ve teknikerlerinin sorunlarına dikkat çekti. Görevi gereği iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ile çalışan sağlık personellerinin çalışma şartları ve özlük haklarına ilişkin sorunların yıllardır çözüme kavuşmadığını belirten Bayraktar, “Radyasyon ile çalışan Radyolog, Radyoloji teknisyenleri/teknikerleri ve diğer sağlık personellerinin en önemli sorunlarının başında mesleki sorunlar gelmektedir. Radyasyon alanında çalışan sağlık personeli, personel eksikliği nedeniyle uzun süreli ve kesintisiz nöbetlerle karşı karşıya kalıyor. Özellikle özel sektörde, süresiz çalıştırılma ortamı söz konusu. Radyoloji çalışanlarının normalde yedi saat çalışması gerekirken, bu süre uzatılıyor. Bundan dolayı insanları daha fazla çalıştırmaya başlayan bazı merkezlerde radyasyona bağlı olabilecek patolojilerin oluşma ihtimali çok daha artacaktır” dedi.
KANSER BAŞTA OLMAK ÜZERE FARKLI HASTALIKLAR ORTAYA ÇIKIYOR
Radyasyonla ilgili alanlarda çalışan sağlık çalışanlarının hangi branşta olursa olsun normalden daha fazla radyasyon aldığı için risk altında olduğunu söyleyen Bayraktar, “Bu sebeple mesai saati, radyasyon izni gibi fiili hakların korunmasını istiyoruz” dedi. Bayraktar, radyasyonun etkilerini ise şu sözlerle anlattı: “Radyasyonun doza bağlı olan ve dozdan bağımsız olmak üzere çifte etkisi vardır. Biri deterministik etki, diğeri stokastik etki. Mesela sadece bir tane toraks akciğer grafisi çektirirseniz, sadece bir tanede bile çok düşük de olsa kansere yol açma ihtimali hep var. Bu deterministik etki. Stokastik etkiye göre ise uzun zaman aynı ortamda kalırsanız aldığınız radyasyon dozu arttıkça başta kanser olmak üzere farklı farklı hastalıklar ortaya çıkmaya başlar.”
ASGARİ ÜCRETE CANLARINI ORTAYA KOYUYORLAR
Kamu hastanelerinde çalışan 16 bin radyoloji teknisyenin 6 bininin taşeron olarak çalıştığına da dikkat çeken Bayraktar, “Burada çalışan arkadaşlarımızın birçoğunun iş güvencesi yok. Özel hastanelerde çalışanları da içlerine katarsak bu sayı 22 bin civarında. Asgari ücrete sağlıklarını ortaya koyuyorlar. Hem radyasyon hem de virüs riski ile çalışıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarına verdiği haktan yararlanamıyorlar. Sağlıkta taşeronlaşma olmamalı, kamuda istihdam edilmelerini savunuyoruz. Radyoloji işçilerinin kamuda da atamaları yetersiz. Büyük risk altında güvencesiz çalışan sağlıkçıların güvenliğinin garanti altına alınması gerekiyor” dedi.
Bir yanıt yazın