BASK ADIYAMAN İL TEMSİLCİSİ HACI AHMET YILDIRIM’IN
06 KASIM 2018 SALI YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI METNİDİR
“ EKİM ENFLASYONU MEMURLARIN SATINALMA GÜCÜNÜN BEŞTE BİRİNİ ERİTTİ”
BASK Adıyaman İl Temsilcisi Hacı Ahmet YILDIRIM Ekim ayı enflasyon oranının açıklanması nedeniyle yaptığı basın açıklamasında; açıklanan oranın memur ve emeklilerinin aylıklarının beşte birini erittiğini, Devletin aşırı yoksullaşmaya karşı tedbir alması gerektiğini, bu nedenle 2018 yılı kayıplarının telafi edilmesi ve 4. Dönem Toplu Sözleşmesi’nin acilen revize edilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Yeni Ekonomi Programı adıyla kamuoyuna sunulan Orta Vadeli Program (2019-2021) ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesine başlanan 2019 yılı Bütçe Kanunun Teklifindeki öngörülerin şimdiden çöktüğünü, belirten YILDIRIM, basın açıklamasında şöyle dedi:
“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre Ekim ayı tüketici enflasyonu (TÜFE) bir önceki aya göre % 2.67, Aralık ayına göre ise % 22,56 oranında artmıştır.
Temmuz ayında memur ve emeklilerine verilen % 3,5 artış dönemin bitmesine iki ay kala erimiş, Ekim sonu itibariyle memur ve emeklileri % 8,76 oranında alacaklı hale gelmiştir.
MEMURLAR YOKSULLAŞIYOR
Memurların aylıklarına son olarak Temmuz ayında artış yapılmıştı.
Ekim ayı enflasyonu % 2,67 olarak açıklanmıştır. Temmuz-Ekim dönemindeki toplam kümülatif enflasyon kaybı ise % 12,26’dır.
Bu çerçevede BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan hesaplamaya göre; TÜİK’in açıkladığı % 2,67 oranındaki Ekim ayı enflasyonu ile % 12,26 oranındaki Temmuz-Ekim dönemi (Temmuz + Ağustos + Eylül + Ekim enflasyonu kümülatif toplamı) enflasyonuna göre, bekar memurlar üzerinden (çalışmayan eş ve çocuk yardımları hariç) değerlendirildiğinde kayıpların özeti şudur:
12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetlinin aylığının; sadece Ekim ayı enflasyonu ile 179,26 TL’lik kısmı erimiş olup, Temmuz-Ekim dönemi kümülatif enflasyonuna göre Ekim ayındaki erime miktarı 348,84 TL’dir.
Aynı şekilde;
– 9/1 derece ve kadrodaki bir memurun sadece Ekim aylığındaki erime 81,41 TL, Temmuz-Ekim enflasyonuna göre Ekim ayındaki erime 373,82 TL’dir
– 7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmenin sadece Ekim aylığındaki erime 92,33 TL, Temmuz-Ekim enflasyonuna göre Ekim ayındaki erime 423,95 TL’dir
– 8/3 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktorun sadece Ekim aylığındaki erime 133,15 TL, Temmuz Ekim enflasyonuna göre Ekim ayındaki erime 611,37 TL’dir
– 12/3 derece ve kadrodaki bir hemşirenin sadece Ekim aylığındaki erime 89,32 TL, Temmuz-Ekim enflasyonuna göre Ekim ayındaki erime 410,15 TL’dir
– 1/4 derece ve kadrodaki bir mühendisin (büro) sadece Ekim aylığındaki erime 141,42 TL, Temmuz-Ekim enflasyonuna göre Ekim ayındaki erime 649,39 TL’dir
Asgari ücretin yılın ilk 10 ayındaki toplam erime miktarı 361,66 TL olmuştur.
TOPLU SÖZLEŞME REVİZE EDİLMELİDİR
Açıklanan TÜİK oranları, yılın ilk on ayında % 22,56’ya yükselen enflasyon oranın 2018 yılı için öngörülen % 20.80’lik enflasyon hedefini aşmasıyla görüşülmekte olan bütçe teklifi rakamlarının gerçekçi olmadığını ve revize edilmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.
Yüksek enflasyon, memur ve emeklilerin sadece satın alma gücünü azaltmakla kalmamakta, yoksulluk riskinin tabanını genişletmektedir.
Kredi ve kredi kartı faizleri yükselmiş, bankalar memurlara verilecek kredi miktarını sınırlamıştır.
Hükumet ile imzalanan ve artık geçerliliğini yitiren 4. Dönem Toplu Sözleşmesi süratle revize edilerek, 2018 yılının ikinci altı ayındaki kayıplarını karşılamak üzere memurlara ikramiye şeklinde telafi ödemesi yapılması zaruret haline gelmiştir.
Toplu sözleşmenin % 5 oranındaki enflasyon tahminine göre imzalanan 2019 yılına ilişkin bölümü, tutmayacağı şimdiden belli olan % 15,9 oranındaki enflasyon öngörüsündeki muhtemel sapma dikkate alınarak revize edilmelidir.
MEMUR VE DİĞER ÜCRETLİLERİN VERGİ YÜKÜ HAFİFLETİLMELİDİR.
Memur ve emeklilerin enflasyon kayıplarının karşılanması, piyasada canlanma meydana getirecektir.
Zira memur ve emeklilerine yapılacak ödemeler anında piyasaya dönecek, piyasa hareketlenecektir.
Kayıtdışı ekonominin önlenmesi için çalışmalar yürütülürken memur ve diğer ücretlilerin vergi yükünün azaltılması, hafifletilmesi gerekmektedir.
Vergi borçlarında yapıldığı gibi tüketici kredilerinde de yeni yapılanmaya, gelir dağılımında adaletin sağlanması ve yoksullukla mücadele için yeni sosyal politikalara ihtiyaç vardır.
Aksi halde piyasadaki iflaslara memur iflasları eklenecek, yüzbinlerce memur sadece icralık olmakla kalmayacak, icralık oldukları için disiplin süreçleri işletilecek ve çalışma barışı bozulacaktır.
Bu nedenlerle, 2018 yılı kayıplarının karşılanması ve aylıklara 2019 yılının Ocak ve Temmuz aylarında yapılacak artış oranlarının gerçekçi bir şekilde güncellenmesi suretiyle memurların ve emeklilerinin rahatlatılarak kayıplarının telafi edilmesi ve yoksullaşmalarının önlenmesi gerektiği görüşümüzü hatırlatarak istiyorum.”
Bir yanıt yazın